DOĞRUSU BU! 31 Ağustos 2020, 14:32
DOĞRUSU BU!
Bilimsel olarak sağlık tanımını, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şöyle yapmaktadır;
“Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik halinde olmasıdır.”
Bu genel tanım içerisinde hepimiz sağlığımızı korumaya gereken özeni göstermek zorundayız.
Toplum yaşamında sadece kendimiz, ailemiz, yakın çevremize karşı değil çalışma hayatımızda ve sosyal ortamlarda sağlıklı bir birey olarak bulunmamız çevremizi de olumlu etkileyecektir.
Sağlıklı olduğumuzu tespit etmek için bu konuda gerekli tıbbi muayene ve tetkikleri, konunun uzmanı Doktorlar tarafından yapılacak detaylı incelemeler ortaya çıkarır. Bu durum, tıbbi bir raporla kayıt altına alınır.
Bu tıbbi rapor, günümüzde en başta herhangi bir iş başvurusu yapan bireyden mutlaka istenmektedir.
Bu işlem, şahsın o işe uygun olup olmadığının bedensel ve ruhsal yönden incelenip kayda alınması demektir.
Bir işe girişte istenen bu rapor, ülkemizin hak ve yararlarını savunmak, uluslararası ilişkileri yürütmek, gerektiğinde savaş kararı veya barış kararı almak yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanı-Genel Başkanlar- Bakan gibi makamlarda işe başlarken istenmemektedir!
Bu büyük eşitsizlik ve adaletsizlik doğurmaktadır. Bir dozeri kullanacak kişiden sağlık raporu istiyoruz ama koskoca bir ülkeyi yönetecek kişiden, sağlıklı olduğuna dair rapor isteyemiyoruz!
Halen görev yapan bu kişiler, her yıl “Tam teşekküllü sağlık raporu almalı” ve bu rapor kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ülkeyi yöneten kişi seçim kazandıktan sonra, her an “AKIL ve RUH” sağlığını kaybedebilir.
Örnek vermek gerekirse;
Dün birbirlerine “Kandil uşağı-Hazine soyguncusu-zürriyetsiz-katil” diye hakaret eden iki yönetici bugün birbirleri ile can ciğer kuzu sarması olabiliyorlarsa, bu durum mutlaka bir hastalık belirtisi sayılmalı ve gerekli kontroller yapılmalıdır.
Şu an ülkemizi yöneten Erdoğan-Bahçeli-Perinçek ortaklığının son 6 aylık beyanatlarını alt alta yazıp okursanız, aynı konularda o kadar farklı şeyler söylediklerini görebilirsiniz ki, şaşırırsınız!
Ayrıca, zayıf karakterli kişilerde “Siyasi Güç” zafiyet yaratır, onu kötü yola sürükler. AKP sözcülerinden bir eski bakan, eskiden lokantalarda veresiye yemek yerken, şimdi 1500 dolarlık ayakkabı giyebilmekte, 200 bin liraya motosiklet alabilmektedir.
DOĞRU Parti olarak önerimiz şudur;
Cumhurbaşkanı, Genel Başkanlar, Bakanlar ve Müsteşarlar her yıl
“Tam teşekküllü sağlık raporu” almalılar ve kamuoyu ile paylaşmalıdırlar.
Bizler de bizi, sağlıklı kişilerin mi, yoksa vücut, akıl ve ruh sağlığı bozuk kişiler mi yönetmektedir, anlayalım.
Örnek olması açısından, geçen hafta geçirdiğim Anjiyografi operasyonun raporunu, topluma olan saygımdan dolayı yayınlıyorum.
En kısa zamanda da özellikle Erdoğan-Bahçeli-Perinçek üçüzlerinden de aynı hassasiyeti bekliyorum.
Bu işin DOĞRU’sunu yapalım. Bu bizlerin Türk Milletine borcumuzdur!
Beraberce vücut-ruh ve akıl sağlığımızı Türk Doktorlarına kontrol ettirelim.
Kim sağlıklı değil ise, onu yönetimden ayıralım. Tamam mı?
Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Ağustos 2020
Rifat Serdaroğlu
Raporları görmek için buraya tıklayın (1)