Rifat Serdaroğlu l İkimiz Bir Fidanın Zehir Saçan Dalıyız 14 Eylül 2020, 14:17
İKİMİZ BİR FİDANIN ZEHİR SAÇAN DALIYIZ:
APO- FETO
Terör Örgütü PKK nın başı Öcalan, Avukatlarıyla yaptığı son görüşmesinde, gönderdiği mesajlarında yol haritasının ipuçlarını verdi. Hükümete verdiği yol haritasında, Kürt Açılımı için; “Yeni bir süreç başladı. Bu farklı bir dönemdir. Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti kurması kadar önemlidir bu süreç. Demokratik bir toplum inşa edilecek bu dönemde, herkes, her şey tepeden tırnağa değişmek durumunda” dedi.
Öcalan’dan ilginç bir çıkış da Fethullah Gülen’e yönelik oldu; Ben Fethullah Hoca’yı takip ediyorum, okuyorum. Olumsuz değerlendirmiyorum. Kürdistan’da okulları cemaatleri var, örgütlüler. Demokratik temelde, karşılıklı yaklaşımlar olabilir. Devlet bir çözüm değildir, engeldir. Devlet çekilsin biz, hoca ile Kürt sorununu beraberce çözeriz”.
Avukatları aracılığı ile bu sözlerin söylendiğinden bu yana tam 12 gün geçti. Özellikle bekledim. İstemedikleri, beğenmedikleri bir beyanı anında televizyonlarında, gazetelerinde, dergilerinde yerden yere vuran, tekzip eden, dava açan tarikat mensuplarından hiç ses çıkmadı. Sukut İkrardan gelir, yani susmak kabullenmektir.
Bu ikili “Şeytan İttifakının” işaretleri uzun zamandan beri alınıyordu. Tarikat, Kuzey Irak’ta zaten okullar açmıştı. Bu sene Kürtçe Eğitim veren Üniversiteyi de açtılar. Apo’nun ve Barzani’nin iznini almadan, onların belirlediği eğitim politikasını uygulamadan o bölgede değil üniversite açmak, gazoz kapağını bile açamazsınız. Apo ve Kürdün kedisini bile, Türk’e vermem diyen Barzani herhalde Türkiye’nin Milli Politikalarını ve çıkarlarını korumak için can atıyorlardır! Ayrıca Güneydoğu Anadolu bölgemizde, AKP İktidar olduğundan bu yana tarikat okullarının sayısı en az üçe katlandı. Bölgedeki yöneticilerin çoğu cemaatle ilişkilidir. Hükümet, ilerde çok tehlikeli sonuçlar doğuracak bir kanunsuz uygulamayla bölgede, tarikatın Devletin yerine geçmesi için elinden geleni yapıyor.
Şeytan İttifakının Müşterek Hedefleri;
*Devleti Ele Geçirme: Hem PKK hem de TARİKAT Devleti ele geçirmek için, demokratik rejimin nimetlerinden istifade ederek uzun vadeli planlar yapmışlar ve kendi elemanlarını belli kurumlara yerleştirme çabası içinde olmuşlardır. Özellikle, Yargı Kurumları, Kamu Yöneticiliği, Emniyet Kadroları, Türk Silahlı Kuvvetleri öncelikli hedefleri olmuştur.
*Ordu Düşmanlığı: Hem PKK hem de TARİKAT’IN bir numaralı hedefleri Ordumuzdur. Ordumuzu yıpratmak, zayıf düşürmek, itibarını zedelemek için ellerinden gelen tüm melaneti çekinmeden kullanırlar. Provokasyon, Karalama, Psikolojik Harp, Baskın, Tuzak, Mayınlama gibi her kalleşçe uygulamaya PKK başvurur.
*Din Devleti: Hem PKK hem de TARİKAT Laik Cumhuriyetten ve Demokrasi’den nefret ederler. Tarikat İRAN İslam Cumhuriyeti gibi bir devleti, PKK ise Marksist-Leninist bir Din Devletini ister ve ulaşmak için her yolu denerler. İkisi de kadını köle olarak görürler. Onlar için kadın sadece doğuran ve çalışandır. Onlar için kadının bırakın okumayı, meslek sahibi olmayı, düşünmesi dahi yasaktır.
*Servetleri: Hem PKK, hem de TARİKAT çok büyük nakit zenginidirler. Tarikatın servetinin 25- 40 MİLYAR DOLAR serveti olduğu bilinmektedir. PKK’nın İsviçre Bankalarında, Avrupa’da kurulu derneklerin ve paravan şirketlerin Milyarlarca Dolar parası vardır. PKK bu paraları, Uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, organ kaçakçılığı gibi faaliyetlerden elde etmektedir. AKP’nin Paşası Apo, nam-ı diğer İmralı Prensi, her türlü konfora sahip koğuşunda oturmakta, örgütünü Avukatları aracılığıyla yönetmekte, hem askerimizin, polisimizin hem de güvenlik güçleri mensuplarımızın canlarını almakta ayrıca bu ülkenin gençlerini kandırarak ölüme göndermektedir. Bu kan emici; AKP’nin yanlış politikaları sonucu, Devletle pazarlık eder, TBMM’de grup kurar konuma gelmiştir.
Fethullah Gülen ise ABD Utah’ta 137 dönüm çiftliğinde bolluk içinde adamları ile dış güvenliği ise CIA tarafından sağlanarak yaşamaktadır. Yıllardır ABD’de CIA’nın koruması ve denetiminde yaşayan Gülen, dünyadaki okullarını da CIA’nın emrine vermiştir. Türkiye’ye, İmam Humeyni tarzı bir şekilde “HALİFE” olarak dönmeyi hayal etmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri şimdiye kadar, İngiliz’lerle, Alman’larla, Fransız’larla, Rus’larla, Arap’larla, Korelilerle, Sırp’larla kısacası dünyanın çok sayıda devleti ile savaştı. Ordumuz ilk defa böylesine kalleşçe ve sinsice bir saldırı altındadır. Kendi ordusundan bu kadar nefret eden sütü bozuk insan, nedense hep bunların çevresinde kümelenmiştir.
Önümüzde çok kritik günler vardır. AKP’nin taşeronluğunu yaptığı, dıştan kurgulu “Açılım” saçmalığının ülkeyi ne hale getirdiğini hepimiz görüyoruz. Aylardır uyarı görevimizi yapıyoruz. Fakat AKP’nin kafası çalışmayan teorisyenleri hala yaklaşan tehlikeyi görmek istemiyorlar.
Bizler, Atatürk’ü sevenler, Laik Cumhuriyete, Sosyal Hukuk Devletine, çağdaşlığa ve ilericiliğe inananlar çevremizi uyarmaya devam edeceğiz. Özellikle dar gelirli ve inançlı insanlarımızı, bu “seccade tüccarlarından” , “din istismarcılarından” ve onların propaganda etkilerinden koruyacağız. Herkes bu bilinçte olursa işimiz çok kolaylaşacaktır.
Sağlık ve başarı dileklerimle, 25. Aralık. 2009
Rifat Serdaroğlu
Doğru Parti Genel Başkanı
Tüm Köşe Yazarları
-
Rifat Serdaroğlu l Kim O Emir Eri?
12 Nisan 2021, 14:14 -
Sedat Şenermen l Zihinsel Arınma
12 Nisan 2021, 11:49 -
Prof. Dr. Haydar Çakmak l Hayırlı Bir Darbe Hikayesi
10 Nisan 2021, 12:00 -
Rifat Serdaroğlu l Kuva-yi İnzibatiye
08 Nisan 2021, 14:45 -
Rifat Serdaroğlu l Hangisi Türk Milletinin Partisi?
07 Nisan 2021, 13:08 -
Rifat Serdaroğlu l Ak-Adalet İş Başında!
05 Nisan 2021, 13:29 -
Sedat Şenermen l Birey ve Toplumun Çöküşü
05 Nisan 2021, 13:25 -
Rifat Serdaroğlu l Boşa Yaşanmış Ömür
04 Nisan 2021, 20:05 -
Rifat Serdaroğlu l Ak-Toz'un Yiğit Erleri
03 Nisan 2021, 19:25 -
Rifat Serdaroğlu l Vali ve Emniyet Müdürü Baba Mı?
02 Nisan 2021, 12:40