İMAMLARIN HÂKİMİYETİ

Bir ülkenin veya bir halkın geri kalması tesadüfen olmaz. Ülke de bulunan dağlar, taşlar, topraklar ve ağaçlar geri kalmaz. İnsanlar geri kaldığı için ülke geri kalır. Geri kalmış ülke tabiri yanlıştır, geri kalmış halk demek gerekir. Türkiye, İtalya, İspanya ve Fransa Akdeniz ülkeleridir. Benzer iklim ve topraklara sahiptir. Avrupalı Akdeniz ülkelerin de bir ceviz ağacı yılda 100-150 kg ceviz verir. Türkiye de ise ortalama 25-50 kg ceviz verir. Burada, Allah Müslümanları veya Türkleri sevmiyor mu diyeceğiz. Tabii ki hayır, burada ki sorun, Türkler hangi toprağa hangi ceviz cinsi dikilecek bilmiyor. Bunun için gerekli toprak analizini yapmamış ve iklim koşullarını dikkate almadan tarım yapmasıdır. Bu bilimsel bir çalışmayı gerektirir ve bunu da devletin yapması gerekir ama bu yapılmıyor. Devleti yönetenler geri kaldığı için Türk halkı da geri kalmıştır. Devleti yönetenler beceriksiz ve bilgisiz olduğu için ülke geri kalmıştır. Bunun başka izahı yoktur. Türkiye dört mevsimi yaşayan, nadir coğrafya ’ya sahip ülkelerden biridir.

 AKP iktidarı Türk halkına tarihinin en büyük başarısızlık dönemini yaşatmış ve Türk devletinde eşi benzeri görülmemiş tahribat yapmıştır. Bu cümlenin doğruluğunu gösterecek çok sayıda örnek olay, sosyal ve ekonomik istatistiki rakamlar bulunmaktadır. Ama biz size sadece bir rakam vereceğiz. AKP yönetimi 18 yılda Türk halkının 510 milyar dolarını faize vermiştir. Bu ve benzeri rakamları basın da görebilirsiniz. Bu faize verilen paralarla neler yapılmazdı. Yok edilen bir devlet, talan edilen halkın maddi ve manevi varlığı, Türk halkını 21. Yüz yılın gerisine atmıştır. AKP yönetimi yereldir ama milli değildir. AKP zihniyeti, 21. Yüzyılın koşullarına uygun yetiştirilmiş insanlar değildir. Devleti liyakat (Yeterlilik, uygunluk) sahibi olmayan sırf imam hatip mezunu oldukları için vasıfsız yandaş insanlarla doldurdular. İmam hatiplere karşı asla bir olumsuz düşünceye sahip değiliz. Ancak bura da ki eğitimin mahiyeti, namaz kıldırmak, cenaze yıkamak, defin işlemleri yapmak gibi öbür dünya ve din ile ilgili işlerin eğitimini alıyorlar. Kalkınmış toplumlar, yapay zeka, demokrasi 4.0, yeşil ekonomi, yüksek teknoloji gibi 21.Yüzyılın gereklerini tartışırken, ülkemizde, 1400 yıldan beri hiç değişmemiş olan abdest nasıl bozulur gibi bilgilerle Türk çocukları eğitilerek çağın gerisinde bırakılmaktadır. Eğitim geriye dönük veya günümüz için planlanmaz, çocuk ve gençlere, gelecek ve onun koşullarına uygun donanım sağlayacak eğitim planları yapılır.

Batılı emperyalist Hıristiyan ülkeler niçin siyasi İslamcıları ve İslamcı politikacıları destekler. Burada bir çelişki yok mudur? Türkiye yaklaşık yirmi yıldır İslamcı Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül tarafından yönetilmektedir. Amerikalıların, İsrail’in güvenliği için, Orta doğu ülkelerini küçültmek ve kendi kontrollerine almak için planladığı “Büyük Ortadoğu Projesinin” eş başkanı olduğunu Erdoğan, birçok defa kendisi ilan etmiştir. Abdullah Gül, 9 Kasım 2010 tarihinde İngiliz kraliçesinden, İngiliz halkına hizmetten dolayı nişan aldı. Soruyoruz sayın Abdullah Gül’e, İngiliz halkına hangi hizmeti yaptınız. İngiliz devleti, diplomasi da en fazla sembol kullanan ve ince mesajlar veren ülkedir. Merakımızdan 9 Kasım tarihinde geçmişte neler olmuş diye bakıyoruz, 9 Kasım 1918 de İngilizler Çanakkale Boğazına giriyorlar ve Hataya asker çıkarıyorlar. Emperyalist ülkeler niçin hep maskeli dindarları kullanır, diye aklınıza bir soru gelebilir. Bunun tek yanıtı var, Türk halkının yumuşak karnı İslam’dır. Türk milletinin İslam’a bağlılığını bilirler, bu nedenle Türklerin İslam’a olan inancını ve güvenini kullanarak oy alırlar.

Prof. Dr. Haydar Çakmak