Prof. Dr. Haydar Çakmak l Bu Dünya Olmadı, Öbür Dünya Verelim 01 Ağustos 2020, 16:48
BU DÜNYA OLMADI, ÖBÜR DÜNYA VERELİM
Hani veciz bir söz vardır, Yahudi esnaf iflas edince eski defterleri karıştırırmış. Bir başka veciz söz daha var, “bana arkadaşını söyle senin kim olduğunu söyleyeyim” yani bana iktidarını söyle senin nasıl bir halk olduğunu söyleyeyim, bu laf da benden olsun. İktidar ve yöneticisi kutsal değildir. Onun görevi bu dünya içindir. Halkın, bu dünyasını tanzim eder ve öbür dünya ile ilgili bir faaliyette bulunması dinen de caiz değildir. Yönetimler, halkın güvenliğini, ülkenin alt yapısını, eğitim, gıda, sağlık ve benzeri ihtiyaçlarını karşılar. İktidar yolun sonuna geldi elinde kullanacağı başka bir hile ve kandırmaca kalmadı. 537 yılında yapımına başlanan ve yaklaşık 1500 yıllık bir mabetten medet umacak duruma geldi. Dindar yurttaşları yeniden kazanmak için eski defterleri tekrar açma girişimi, muktedirin artık yolun sonuna geldiğini göstermektedir. Dini istismar alanı artık daralmıştır. Her mahalleye ihtiyacından fazla cami yapılmıştır. Cemaatler artık serbest, Kuran kurslarının sayısını bilen yok. Cumhuriyetin değerleri, laiklik, demokrasi, özgürlük hak getire. Türkiye artık Türklerin değil Müslümanların. Vatandaş yok Ümmet var. Hangi birini sayayım. Hükümet yetkilileri yakın da Türbe ve Mezar ziyaretlerine başlarsa şaşır mayınız. Hatta Ana dolu geleneğinde halen devam eden ağaçlara çaput bağlama işine de girişirlerse hayret etmeyiniz. Kısaca iktidar halka diyor ki, bu dünya da ki işlerinizi beceremedik, öbür dünya işlerinizle uğraşıyoruz, yani bu dünya olmadı öbür dünya verelim diyor.
İktidar, kasıtlı olarak Türk halkının sinir uçlarıyla oynuyor. Atatürk’e saygısızlık Türk halkına saygısızlık demektir. Atatürk ilkelerine saygısızlık, Cumhuriyete, Laikliğe, modern ve çağdaş Türkiye’ye saygısızlık demektir. Türk halkı bu davranışları öfke ile karşılamaktadır. Bir avuç eğitimsiz ve cahil yandaşın bunu alkışlaması demek Türk halkının bunu kabul etmesi demek değildir. Osmanlının yıkılışın da en önemli rolü sahte dindarlar, sahte dönme Müslümanlar ve beceriksiz İslamcılar oynamıştır. Bu grupların şimdi de faal olduğunu görüyoruz. Daha önce birçok defa yazdık ve Türk entelijansıyasın da bir hassasiyet yaratıncaya kadar da yazmaya devam edeceğiz. Devletler de stratejik ve hayati önem de bakanlıklar ve kurumlar vardır. Savunma bakanlığı, dış işleri bakanlığı, tarım bakanlığı, iç işleri, sanayi ve teknoloji bakanlığı, eğitim bakanlığı, MİT müsteşarlığı, gümrük müsteşarlığı, genelkurmay başkanlığı ve konumuzla ilgili, çok önemli olan diyanet işleri başkanlığı. Bu bakanlıklar ve devlet dairelerinin başına Atatürk sonrası hangi etnik mensubiyetin, hangi ailelerin mensuplarının geldiğine internetten bakınız. Türkiye’nin geri kalmışlık tarihini açıkça görürsünüz. Bu son cümleleri, mevcut diyanet işleri başkanının Atatürk’e yaptığı saygısızlık çok ağrıma gittiği için yazdım. Yoksa bizim kimsenin etnik aidiyetiyle bir sorunumuzun olmadığı bizi tanıyanlar bilir.
Prof. Dr. Haydar Çakmak
Tüm Köşe Yazarları
-
Rifat Serdaroğlu l İnsan Haklarını Eyleme Planı
03 Mart 2021, 12:41 -
Rifat Serdaroğlu l Bir Duruşu Olmalı İnsanın!
03 Mart 2021, 10:50 -
Rifat Serdaroğlu l Gerçekler Konuşulsun Artık
27 Şubat 2021, 18:07 -
Sedat Şenermen l Gıda Emperyalizmi
27 Şubat 2021, 14:04 -
Rifat Serdaroğlu l Yerli ve Milli Cumhur İttifakı
28 Şubat 2021, 00:26 -
Prof. Dr. Haydar Çakmak l İktidarları Ölçme Kriterleri
26 Şubat 2021, 12:09 -
Rifat Serdaroğlu l Bilim İnsanı ve Yalancı Bakan
25 Şubat 2021, 17:22 -
Rifat Serdaroğlu l Ayaklı Virüs Gibi
24 Şubat 2021, 18:07 -
Rifat Serdaroğlu l Dünyanın En Büyük Yalanı
22 Şubat 2021, 17:03 -
Rifat Serdaroğlu l Bunların Sorumlusu Kim?
21 Şubat 2021, 15:40