Prof. Dr. Haydar Çakmak l AKP’nin Politikası ve Seçim Stratejisi 03 Eylül 2020, 16:01
AKP’NİN POLİTİKASI VE SEÇİM STRATEJİSİ
Türk siyasi hayatın da ve yönetim kültürün de, AKP daha önce örneği görülmemiş çok sayı da farklı uygulama ve tavır sergilemiştir. Türk halkının ve bürokrasinin daha önce şahit olmadığı, başta aşırı partizanlık olmak üzere alışılmadık uygulamalar yapmıştır. Devletin memurları, AKP’nin memuru gibi, valiler, kaymakamlar, milli eğitim müdürleri, basına devlet memuru gibi değil partili gibi demeçler vermişler, uygulamalar yapmışlar ve bunu saklama ihtiyacı dahi hissetmemişlerdir. AKP, devletin gücünü kendi gücü gibi kullanmıştır. Devleti eleştirebilirsiniz ama AKP’yi eleştirmek büyük suç olmuş ve insanlar korkutulmuştur. AKP ve yandaşlar, basın çalışanları, bürokratlar, üniversite hocaları hatta esnaflar devlet kendisininmiş gibi davranmaktadır. Çoğunlukla, geldiği makamı, kazandığı parayı ve itibarı kendi yeteneği ve eğitimiyle elde edemeyeceği için, AKP iktidarının devamı için canhıraş çalışmaktadır. Bu tip memurlar için AKP’nin çıkarı devletin çıkarından önce gelmektedir. Bu durum sadece devletin bünyesinde ki bürokratlarda değil Üniversitelerde ve basında da böyledir. Türk siyasi hayatın da geçmişte benzer davranış ve benzer olaylar yoktur. AKP’li olmayanlar, hemen hemen her alan da, devlette, ticarette, serbest meslek icra etmekte zorluklar yaşamışlar ve dışlanmışlardır. Devletin gücü AKP’nin çıkarları için kullanılmıştır.
AKP iktidarı, seçmenlere yönelik etkileme amaçlı psikolojik bir harekata girişmiştir. Partiye bağlı, gazeteci, öğretim üyeleri ve sosyal medya kullanıcıları, çok bariz bir şekilde, süreklilik içinde hepsi aynı anda bazı imaj yenileme, mağduriyet yaratma, başarılı işler yapmış gibi gösterme ve kendilerine yönelik suçlamaları etkisiz kılma hareketleri yaptıklarını görüyoruz. Örneğin son zamanlar da, TV ve diğer basın yayın kuruluşların da sürekli askeri araçlar, yeni silahlar, yeni tesislerin açılış törenleri, özgürlükler, demokrasi ve teknolojik yeni çalışmalar gibi övücü yayınlar yapılmaktadır. Bunlara ilave olarak, Türkiye de yangın çıksa veya sel baskını olsa hemen Dünya’nın çeşitli ülkelerin de ki yangın ve sel felaketlerini aynı haber de gösteriyorlar. Amaç sorunu genelleştirerek sadece bizde değil başka ülkelerde de olmaktadır diyerek yurttaşların tepkilerini azaltmak amaçlanmaktadır. Oysaki işin gerçeği bizde felakete yol açan yağmur miktarı, alt yapısı sağlam olan Almaya da hiçbir taşkınlığa neden olmaz. Türkiye’nin güvenliği ve dış politikası açısından ibadete açılması uygun değildir diyen Erdoğan, ani bir karar ile Ayasofya’yı ibadete açması, ABD’nin Demokrat başkan adayının 9 ay önce söylediği, Türkiye de muhaliflere yardım etmeliyiz sözü, bugün köpürtülerek kullanılmaktadır. Çünkü AKP yönetimine göre bu konunun bugün işlenmesi parti ve seçim stratejisi açısından daha uygundur. AKP’nin basın yayın kuruluşlarının en büyük oyunu, bir iş yapmadıkları halde yapmış gibi ve başarılı olmadıkları halde başarılıymış gibi göstermeleridir.
Son zamanlarda, Türkiye de yeni ve bazıları da güdümlü olarak siyasi partiler kurulmaktadır. Kısaca bir göz attığımız da, iktidar cephesinde, MHP ve türevleri, Büyük Birlik Partisi ve İyi Parti’yi görüyoruz. AKP den kopanlar ise, DEVA Partisi ve Gelecek Partisini görüyoruz. Sol cenah ta ise, Öztürk Yılmaz’ın “Yenilik Partisi” kuruldu ve şimdide Muharrem İnce’nin kuracağı parti tartışmaları yapılmaktadır. Gerçek yada değil ama, bu oluşumların arkasın da iktidarın, solu parçalama ve ihtiyaç halinde bu kurdurulan partilerin “Cumhuriyet İttifakına” katılması planlandığı konuşulmaktadır. Zira AKP, anketler de %30’un altında Tayyip Erdoğan da %40 civarın da görülmektedir. Bunun anlamı AKP ve Erdoğan ilk seçimde gidecek demektir. Bu yeni siyasi oyunlar tedbir amaçlı olduğu izlenimini vermektedir. Ülkemizde ki mevcut partiler ve siyasi aktörlerle günümüz sorunları çözülemez ve AKP belasından kurtulamaz.
Ünlü düşünür Cemil Meriç’in dediği gibi “ Bu Memlekette sağcı- solcu veya ilerici-gerici yoktur, Namuslu ve Namussuzlar vardır.” öyleyse yurt sever bütün Namuslu yurttaşların bir araya gelmesi acil bir durumdur. Halkımızın ve ülkemizin tahammülü kalmadı.
Prof.Dr. Haydar Çakmak
Tüm Köşe Yazarları
-
Rifat Serdaroğlu l İnsan Haklarını Eyleme Planı
03 Mart 2021, 12:41 -
Rifat Serdaroğlu l Bir Duruşu Olmalı İnsanın!
03 Mart 2021, 10:50 -
Rifat Serdaroğlu l Gerçekler Konuşulsun Artık
27 Şubat 2021, 18:07 -
Sedat Şenermen l Gıda Emperyalizmi
27 Şubat 2021, 14:04 -
Rifat Serdaroğlu l Yerli ve Milli Cumhur İttifakı
28 Şubat 2021, 00:26 -
Prof. Dr. Haydar Çakmak l İktidarları Ölçme Kriterleri
26 Şubat 2021, 12:09 -
Rifat Serdaroğlu l Bilim İnsanı ve Yalancı Bakan
25 Şubat 2021, 17:22 -
Rifat Serdaroğlu l Ayaklı Virüs Gibi
24 Şubat 2021, 18:07 -
Rifat Serdaroğlu l Dünyanın En Büyük Yalanı
22 Şubat 2021, 17:03 -
Rifat Serdaroğlu l Bunların Sorumlusu Kim?
21 Şubat 2021, 15:40